Pazarlama

Mercedes-Benz Türk “sürdürülebilir iyileştirmeye” odaklanıyor

Mercedes-Benz Türk yüksek etki gücüyle kurumsal sosyal faydayı önceleyen bir marka. Kırılgan grupları güçlendirmekten eğitime, spora ve hatta kültür sanata dek pek çok alana dokunuyor ve hep “Daima İleri” diyor. Bunu derken günü de boş bırakmıyor elbette. Markanın hem bugüne hem yarınlara katma değer sağlamak için neler yaptığını Mercedes-Benz Türk Pazarlama İletişimi ve Müşteri Yönetimi Grup Müdürü Serra Yeşilyurt ile konuştuk.

Mercedes-Benz Türk "sürdürülebilir iyileştirmeye" odaklanıyor
Serra Yeşilyurt, Mercedes-Benz Türk Pazarlama İletişimi
ve Müşteri Yönetimi Grup Müdürü

Mercedes-Benz Türk için kurumsal sosyal fayda projeleri nasıl bir anlam taşıyor?

Mercedes-Benz Türk olarak Türkiye ağır ticari araç endüstrisinin öncüsü konumunda, otobüs ve kamyon ürün gruplarından sorumlu olarak faaliyetlerimizi sürdürüyor; 56 yılı aşkın süredir ülkemizin istihdamına, üretim ve ihracatına katkı sağlamaya devam ediyoruz.

Tüm faaliyetlerimizi ülkemize ve topluma değer katma bilinciyle yürütürken, bu faaliyetlerin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerini değerlendirerek hareket ediyoruz. Yarattığımız istihdamla, çevre dostu üretimimizle, ülkemizin ekonomisine katkı sağladığımız ihracatımızla ve tüm paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, işimizi yerine getirirken ülkemize ve topluma fayda sağlamayı önceliklendiriyoruz. Kurumsal Sosyal Fayda çatımızı da kurum kültürümüzle uyumlu ve tüm paydaşlarımızı kapsayacak şekilde oluşturuyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana eğitim, spor, kültür-sanat ve çevre odaklı birçok kurumsal sosyal fayda programını yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz.

Programlarımızı sürdürürken ana odağımız her zaman sürdürülebilir iyileştirme. Her yıl sağladığımız katkıyı tekrar değerlendiriyor ve programlarımıza katma değer sağlayacak yenilikler katmak için çalışıyoruz. Tüm kurumsal sosyal fayda ve sürdürülebilirlik çalışmalarımızda benimsediğimiz ‘Daima İleri’ sloganımızla, ülkemize daha fazla fayda sağlamak üzere, daima ileri gitme vizyonuyla, canla başla çalışıyoruz.

Öne çıkan kurumsal sosyal fayda projelerinizden bahseder misiniz?

Eğitim, bizim hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir başlık. Eğitimin toplumda kadının her alanda hak ettiği güce kavuşması, kadınlara sosyal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliği tanınmasının önemini biliyoruz. Bu amaçla yola çıkarak 2004 yılında ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) ile birlikte ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programımızı başlattık. Bu programımızla her yıl Türkiye’nin dört bir yanından ihtiyaç sahibi 1.000 “Yıldız Kız”a eğitim bursu ile birlikte kişisel gelişim desteği sağlıyoruz. İçinde bulunduğumuz 2024’te 20’nci yılını kutlayacağımız “Her Kızımız Bir Yıldız” ile sosyal fayda programlarımızdaki uzun soluklu ve sürdürülebilir fayda yaklaşımımızı da vurguluyoruz.

Eğitim başlığımızda diğer önemli odağımız ise mesleki eğitim. 2014 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Mercedes-Benz Bayi ve Yetkili Servislerimizin iş birliğiyle ‘EML’miz Geleceğin Yıldızı’ programını hayata geçirdik. Bu program kapsamında, mesleki eğitim veren liselerde Mercedes-Benz Laboratuvarları açıyoruz. Böylece öğrencilerin nitelikli eğitim almasına ve sanayinin beklentilerine cevap verecek nitelik ve donanımda personel yetiştirilmesine katkı sağlıyoruz. Bugüne kadar 28 ilde bulunan 31 okulun laboratuvarını, ‘Mercedes-Benz Laboratuvarı‘ adını vererek yeniledik. Laboratuvarlarımızda 3 bin 700’den fazla öğrenci eğitim aldı.

Eğitim konusunu ülkemize ve topluma fayda sağlamanın en önemli araçlarından biri olarak değerlendiriyor ve bu alandaki programlarımıza yenilerini eklemeye devam ediyoruz. 2018 yılında başlattığımız ‘Mühendisliğin Yıldızları’ programımızla Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde okuyan, ihtiyaç sahibi ve başarılı kadın öğrencilerimizi destekliyoruz. Eğitim bursunun yanı sıra, bursiyerlerin gelişimi için çeşitli eğitimler düzenleniyoruz. Bu programımız kapsamında şirketimizi daha yakından tanıma, kampüs etkinliklerine eşlik etme, çeşitli kültür ve sanat etkinliklerimize katılım ile stajyer programlarına dahil olma fırsatına sahip öğrencilerimize, yöneticilerimiz de mentorluk yaparak, profesyonel hayatlarında daha başarılı olabilmeleri için yol gösteriyorlar. Program 2023 yılında ilk mezunlarını verdi.

Sosyal fayda alanında uzun soluklu destek dediğimizde, ikinci önemli başlığımız da sporA Milli Futbol Takımlarımıza 1996’dan bu yana desteğimizi kesintisiz biçimde sürdürüyoruz. 2022 yılında hem Ampute Futbol Milli Takımımızın hem de Kadın ve Erkek Milli Hentbol Takımlarımızın resmi ulaşım sponsorluğunu üstlendik. 2023 yılında ise Kadın ve Erkek Milli Voleybol Takımlarımızın resmi ulaşım sponsoru olduk.

Kültür-sanat alanında neler yapıyorsunuz?

Kültür ve sanat alanında da 1987 yılından bu yana İKSV (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) ile iş birliği içerisindeyiz. İş birliğimizin 35. yılında SaDe (Sanatçı Destek Fonu)’nu hayata geçirerek ülkemizde üretim süreçlerinin başındaki genç sanatçıları desteklemek için yola çıktık.

1988 yılında Truva Kazıları ile ülkemizin ve dünyanın kültürel mirasının açığa çıkarılmasına katkı sağlamak üzere yola çıktığımız ve 15 yıl devam ettirdiğimiz desteğimizden sonra, 2022 yılında İstanbul gibi bir metropolün göbeğinde yer alan ‘Bathonea Antik Kenti’ kazı çalışmalarına destek vermeye başlayarak kültürel mirasımızın korunması ve açığa çıkmasına katkımızı sürdürüyoruz.

Mercedes-Benz Türk’ün sürdürülebilirlik alanındaki yaklaşımları nasıl?

Mercedes-Benz Türk olarak sahip olduğumuz etki yaratma potansiyelinin farkındayız. Çatı şirketimiz Daimler Truck AG ve bünyemizde kurduğumuz Sürdürülebilirlik Komitemizle; Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın tamamını rehber alarak oluşturduğumuz üç ayaklı bir strateji ile ortak geleceğimizi iyileştirmek için çalışıyoruz.

Bu üç ayaklı stratejinin ilk başlığı elbette ‘çevre’. Bu başlık; yarım asrı aşkın süredir bu topraklarda kamyon ve otobüs üreticisi olan şirketimiz Mercedes-Benz Türk için, sürdürülebilir ürün, üretim ve tedarik zinciri prensiplerini, sorumlu üretim ve tüketim, su güvenliği, atık yönetimi, döngüsellik ve sürdürülebilir operasyonlarla iklim krizinin etkisinin azaltılmasını ifade ediyor.

İkinci başlığımız olan ‘sosyal’ ise sorunuzun yanıtını kapsıyor. Toplumsal sürdürülebilirliğimiz için eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılığı önemsiyor, topluma fayda sağlayacak program ve yatırımlarımızı çalışma arkadaşlarımızın gönüllülükleri ile güçlendiriyoruz.

Üçüncü başlığımız olan ‘iyi yönetişim’ ise; iyi bir kurumsal vatandaş olarak organizasyonumuzu, politikalarımızı ve uygulamalarımızı geliştirmemizi, lider kadromuzun da katılımı ile sürdürülebilirlik politikalarımızı daha da ileriye taşımamızı ifade ediyor.

Mercedes-Benz Türk’ün kurum içi yapısında kadın hakları ve cinsiyet eşitliği yaklaşımları nasıl karşılık buluyor?

Türkiye’deki kadın istihdamına baktığımızda; gidecek çok yolumuz ve ulaşacak çok noktamız olduğu aşikâr. Her geçen yıl tabloda iyileşme olsa da, kadın istihdamının artırılmasında biz şirketlere de büyük görevler düşüyor. İstihdam konusunda atılacak adımlar öncesinde kız çocukların eğitiminin önemli bir başlık olduğunun bilincindeyiz. Buradaki yaklaşımın uçtan uca kız çocuklarının eğitimi ile başlayarak ardından kadınların istihdama katılımına ilişkin iyileştirilmelerle ele alınması gerekiyor. Biz de bu bakış açısı ile kadınlara desteğimizi kız öğrencilerimize verdiğimiz destek ile başlatıyoruz.

Mercedes-Benz Türk olarak toplumda kadının her alanda hak ettiği güce kavuşması, onlara sosyal ve ekonomik fırsat eşitliği tanınması konularını çok önemsiyoruz. Özellikle faaliyet gösterdiğimiz ağır ticari araç sektöründe istihdam edilen kadın sayısının artırılmasına yönelik özel projeler üzerinde çalışıyoruz. Fırsat eşitliği gibi uzun vadeli dönüşüm alanlarında ise ivme kazandırıcı vizyonla çalışıyoruz. Bu kapsamda öğrencilere yönelik yürüttüğümüz sosyal fayda programlarına ek olarak; şirketimizde işe alımdan terfi etmeye kadar tüm süreçlerimizde fırsat eşitliğine ve çeşitliliğe önem veriyor, bu yaklaşımı benimsiyoruz. Özellikle şirketimizdeki kadın çalışan oranını ve kadın yönetici sayısını artırmaya yönelik sayısal hedefler koyuyor ve bu hedefleri takip ediyoruz.

Mevcutta istihdam ettiğimiz üretim sahası kadın çalışanlarımızın talep ve ihtiyaçlarını varsayarak belirlemek yerine, kendileriyle düzenli toplantı ve çalıştaylarda bir araya gelerek taleplerini bire bir dinliyoruz. Talepleri topladıktan sonra üzerine ne ekleyebileceğimizi de hesaba kattıktan sonra çalışmalarımızı yürütüyor ve projeleri hayata geçiriyoruz.

Ayrıca üretim sahası kadın çalışan oranlarımızı artırmaya yönelik girişimlerimiz bulunuyor. Özellikle ağır sanayide kadınların tercih etmeyeceği varsayılan kaynak ve motor gibi bölümlerde mesleki yeterliliklerini sağlamayı ve sektöre kazandırılmalarını önemsiyor, bu alanda da adımlar atıyoruz. En son hayata geçirdiğimiz projelerimizle üretim sahası kadın çalışan oranımızı yaklaşık iki katına çıkarmayı başardık ve bunu henüz bir başlangıç olarak nitelendiriyoruz.

“Mercedes-Benz Türk’te; beyaz yaka çalışanlarımızın yüzde 30’u kadın çalışanlarımızdan oluşuyor ve özellikle saha çalışanlarımızın oranına yoğunlaşarak, saha çalışanlarımızdaki oranı 2022’ye kıyasla iki katına çıkardık.”

Önümüzdeki süreçte gündeminizde ve odağınızda hangi toplumsal meselelerin yer almasını hedefliyorsunuz?

Artık insanlığın geldiği noktada sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve alt başlıkları, yalnızca şirketlerin değil; her bir bireyin ana odağı olmak zorunda. Artık hep birlikte, önlem alma sınırını aşmış durumdayız, aksiyon alma noktasındayız.

Aynı zamanda, sanayi şirketleri olarak bizlerin de sürdürülebilirliği bir sanayi dönüşümü ve iş stratejisi olarak günlük planımıza almamız gerekiyor. Kuşkusuz, Avrupa Birliği’ndekine benzer bir mevzuat yapısı ile ülkemiz sürdürülebilirlik hedeflerinin de yasal bir zemine kavuşması ve buna özgülenmiş teşvik mekanizmasının kurulması Türkiye’nin dönüşümünü hızlandıracaktır.

Günümüzde Sürdürülebilirlik Komitemiz önderliğinde hem yönetim kadromuzla hem de çalışma arkadaşlarımızla bu konunun hassasiyetine hâkim şekilde günlük iş yapış şekillerimizi “Daima İleri” sloganımız altında gözden geçiriyor ve daha da iyileştirmek için hep birlikte çalışıyoruz. Yalnızca fabrikalarımız ve tesislerimizde değil; aynı zamanda bayi ve yetkili servislerimiz ile tedarikçilerimiz gibi tüm paydaşlarımızı da sürece dahil ederek bir kültür değişimi yaratmak için çalışıyoruz. Bu vizyonla gelecekte de aynı kararlılıkla çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.

Cahit Cihat Yıldırım

Truf Media & Digital Kurucusu, Cool Card - Akıllı Dijital Kartvizit ve NFC Çözümleri, E-ticaret Marka Danışmanı, Kurumsal E-İhracat Eğitmeni,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu